KÜRT REŞO




İzmir’in kurtuluşu sırasında Hükümet Konağı’ndan Yunan bayrağını alıp Türk bayrağını diken (Yüzbaşı Şerafettin Bey'in yanında) Kürt Reşo ölene kadar her 9 Eylül’de İzmir Marşı’nı okudu. İzmir’in düşman işgalinden kurtulduğu 9 Eylül 1922’de Hükümet Konağı’na Türk bayrağını çekenlerden biri de Çavuş Mehmet Raşit Nazlı namı diğer Kürt Reşo’ydu. Ahmet Piriştina Kent Arşivi Müzesi Müdürü Doç. Oktay Gökdemir, bayrak töreniyle gündeme gelen İzmir’de Kürt Reşo’ya dair bilinmeyenleri Aydınlık’a anlattı.
Gökdemir, Yüzbaşı Şerafettin önderliğinde İzmir Hükümet Konağı’na Türk bayrağının çekilmesiyle sonuçlanan tarihi mücadelenin bugüne de “etnik ve ırkçı teröre karşı” mesajlar içerdiğini söyledi. Gökdemir, Diyarbakırlı Kürt Reşo’nun öyküsünü şu cümlelerle anlattı:

‘Kürt Reşo 8,5 yıl askerlik yaptı’
“İstiklal Savaşı gazisi Mehmet Raşit (Nazlı) nam-ı diğer Kürt Reşo, bu ülkenin harcının hangi zor koşullarda kurulduğunun en güzel örneklerinden birisi. İzmir’in kurtuluşunda Büyük Taaruz sonrası İzmir’e ilk ulaşanlardan Mehmet Raşit 1315 (1899) yılında Kara Alilerden Kamber ve Kutte’nin oğlu olarak Diyarbakır, Ergani, Memelan köyünde dünyaya geldi.
İki kardeştiler, abisi Şehmuz Balkan Harbi’nde şehit düştü. Kürt Reşo 15 yaşında askere alındı. 8,5 yıl süre ile askerlik yaptı. Doğu cephesinden başlayarak sırasıyla Sakarya Meydan Muharebesi ve son olarak Kütahya Dumlupınar, Afyon Muharebelerine katılarak Fahrettin Altay Paşa’ya bağlı birliklerle beraber 9 Eylül sabahı İzmir’e ilk girenlerden oldu. Arkadaşlarıyla birlikte İzmir’in her yerini Türk bayraklarıyla donattı. Tıpkı Nazım Hikmet’in Kuva-yı Milliye destanında sözünü ettiği gibi, Diyarbakırlı Kürt Raşit Çavuş da emperyalizme karşı Anadolu’dan atılan ilk tokatta önemli bir rol oynadı. Kürt Reşo, ölünceye kadar memleketi Diyarbakır’ın Memelan Köyü’nde 9 Eylül sabahları köylüleri meydana toplayarak onlarla birlikte İzmir Marşı’nı söyledi. Bu ülkenin harcı bu örnekte de çok açık bir şekilde görüldüğü gibi etnik kökenine bakılmaksızın Anadolu insanının Mustafa Kemal Paşa önderliğinde büyük bir özveri ile ve vatanseverlik duygularıyla karılmıştır. İşte o Mustafa Kemal’in askerleri ‘sözkonusu vatansa gerisi teferruattır’ ilkesinden hareket ederek Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’i hep birlikte bu güzel vatanı bize armağan etmiştir.”

Hayati Özcan-Tuğçe Yerdelen / İZMİR
Aydınlık

1 yorum:

  1. VE...KÜRT DIYE BU INSANA 39 YIL SONRA (ÖLMEDEN 4 YIL ONCE ) MADALYASI VERILIYOR....KÜRT SAYESINDE BU TOPRAKLARI KURTARDINIZ ŞIMDI KÜRT DILI BILINMEYEN DİL...!! AMA ALLAH CIKARTIR BIRAKMAZ

    YanıtlaSil